İlda Alçay SEPETOĞLU
Türkiye de siyasal iktidarın gücünü kaybettiği ya da muhalefet cephesinde sıklıkla söylendiği Escort antalya gibi yönetemediği günlerden geçiyoruz Son haftalardaki orman yangınları AKP nin yönetim krizi içerisinde olduğu tespitinin halkın hiç de azımsanmayacak bir kısmında ne kadar hâkim olduğunu göstermesi bakımından çarpıcıydı
Bu noktada Antalya escort yalnızca son afetlerde değil Türkiye de artık kırılma noktasına ulaşmış yapısal sosyo ekonomik siyasal eksenli yığınsal problemler ve de tehlikeli şekilde biriken toplumsal gerilimler bağlamında düzen muhalefeti lisanında hedefe konan Antalya escort Bayan AKP ve yönetim krizi ilişkisini başka bir açıdan da sorgulamak faydalı olabilir Konu sadece iktidarın mafya bağlarıyla dönüştürdüğü rejimin tarumar ettiği kamu kurumlarının işlemeyişi mi yoksa bununla beraber AKP yi de iktidara taşıyan neoliberal kapitalist ekonomi ve değişen devlet biçimi mi
İktidarın yangınlar karşısındaki acziyeti müdahale ve mücadele kapasitesinden yoksunluğu geçmişten bugüne diğer birçok stratejik kamu kurumuna yaptıkları gibi Türk Hava Kurumu nun da içini boşaltarak adeta yağmalayarak işlevsiz hale getirmeleri ve kayyum atayarak fiilen bitirmeleri yukarıda işaret ettiğimiz krizin en görünen ve öne çıkarılan yüzü diyebiliriz
Fakat yaşanan afeti krize ve hatta katliama çeviren temel etmen kamu kurumlarının sistematik biçimde özelleştirilmesi devletin kamusal hayattaki rolünün bir afet durumunda dahi arz talep mantığıyla işleyen özel sektöre devri değil midir AKP nin siyasal İslamcı ve piyasacı azgın kapitalist sömürüsü Cumhuriyet rejimiyle olan tarihsel husumetinin taşıdığı motivasyonla birleşerek THK gibi kurumların barbarca yağmalanmasına zemin hazırlıyor Hali hazırda elden çıkarılan KİT lerin ekonomi politiği siyasal İslamcı motivasyonlarla bir öç alma siyaseti olarak hayat buluyor Dolayısıyla karşımızda sadece AKP nin tıkanmış rejimi değil onu da yaratan ve besleyen bir neoliberal yağma ve sömürü düzeni duruyor Emekçi halktan yana bir muhalefetin bu temel dinamiği de politika diline dâhil etmesi düzen sınırlarına sıkışmış genel AKP karşıtlığında bir anlamda niteliğini yitiren ayırt edici vurguların ve programın görünürleşmesini sağlayacaktır Türkiye de kamu kurumlarının neoliberal tasfiyesi yangınlar bağlamında çırılçıplak ortada duruyor Yalnızca AKP döneminde Orman Kanunu nda tam 28 kere değişikliğe gidildi Amaç elbette sermayenin çıkarları gözetilerek yeni rantiyeler yaratmak Turistik tesisler kara paraların aklandığı süper lüks oteller marinalar millet bahçeleri vb birçok projeyle kıyılar ve ormanlar böylelikle azgınca on yıllardır yağmalanıyor Hatta iktidar afet yönetimi gibi en temel kamu hizmetlerini dahi özelleştirmeler kapsamında şirketlere devrederek en temel yükümlülüklerinden dahi sermaye lehine el çekiyor Elbette acı fatura her zaman olduğu gibi devletin tepesine çöreklenen bir çeteyi vergileriyle ve alın teriyle besleyen emekçilere kesiliyor THK nın senelerdir sağladığı kamusal hizmet özelleştirilmesi ve bitirilmesi sebebiyle sağlanamaz hale geldiğinden tam 203 milyon liraya 153 günlüğüne Rusya dan karşılanıyor Hâlbuki bu para THK nın var olan uçaklarının bakım onarım masrafından kat be kat fazladır Elbette bu olayda AKP ye özgü umursamaz özensiz dikkatsiz bilgisiz kamuyu ve konu hakkında bilimsel görüşleri ciddiye almayan bir yönetim söz konusu Fakat asıl etken AKP farkıyla hızlandırılmış ve devletin kamusal sorumluluklarını ortadan kaldırmış bir yağma düzeni
YOL AYRIMI
Aslında fotoğraf çok net Milyonlarca hektar orman göz göre göre yanarken köylülerin kendi kaderine terk edilmesi yetmiyormuş gibi sorumluluğunu yerine getirmeyen iktidarın evleri yanan insanlara 500 500 kira öder gibi yeni ev sahibi olacaksınız deme cüreti gösterebiliyor Evlerini yani kuşaklar boyu yaşanmışlıklarını tarlalarını emeklerini sürülerini kaybetmiş insanlara beyaz etin parası neyse öderiz diye derman olmaya cüret edebiliyor Bunca felaketin ortasında milyonların öfkesinden dahi çekinmeden çeşitli inşaat turizm maden firmalarına rant sağlamaya çalışan bu cürete siyasal İslamcı AKP ile neoliberal piyasacılığın arasındaki kan bağı zemin hazırlamıştır
Bu sebeplerle son yangın gündeminin sadece başkanlık sistemi krizi ya da Erdoğan saltanatının açmazları gibi mevcut bozuk rejime odaklı değerlendirilmesi yetersizdir Dahası bu yetersizliği aşacak yaklaşım Türkiye de uzun vadeli devrimci bir siyasetin stratejisini belirleyecek bir yol ayrımına işaret etmektedir
Başkanlık sisteminin iflasına dayalı tespitler nihayetinde toplumsal ve siyasal alanın yeniden düzenlenmesi sistemin restorasyonu gibi çözümlere varacaktır
Nitekim ana muhalefet partisi ve parlamentodaki diğer muhalif partilerden yükselen erken seçim çağrısı tam da bu yaklaşımın ürünüdür Uzun süredir tartışılan yumuşak geçiş restorasyon hükümeti gibi kavramlar seçimle devralınacak iktidar eliyle yapılacak iyileştirmelere yasal düzenlemelerle toparlanabilecek yeni bir düzen fikrine dayanıyor Fakat asıl problem tam da burada düğümleniyor O halde burada şu sorular üzerine tekrar düşünelim
Başkanlık sisteminden geri dönüş ve ekonomik bunalımın sona ermesi demokrasi ve temsiliyet güvencesiz çalışma örgütlenme emeğin sömürüsü özelleştirme gibi başat sorunların çözümüne yetecek mi İçinden geçtiğimiz kriz siyasal kurumsal yapıların aksamalardan dolayı mı yoksa ekonomik ve toplumsal bunalımın çözülmenin bir neticesi olarak mı ortaya çıkıyor Gücün merkezileşmesi otoriterleşmesi liyakat yerine itaatin geçerli olduğu çoğulculuğun ortadan kalktığı siyasal ve toplumsal alanın topyekûn susturulduğu sokak siyasetinin bastırıldığı bir rejim sadece tek adamın keyfi için mi kuruluyor yoksa kapitalizmin sürdürülebilmesi için sermayenin çıkarına göre tasarlanmış bir devlet biçimine göre mi şekilleniyor
İMKÂNLAR
Nitekim orman yangınlarıyla bir kez daha gördük ki her krizde felakette afette halk toplumsal dayanışma pratikleriyle kamuculuğa kolektif bilince dayanışmaya ve gönüllü emeğe dayanan kendi örgütlenme modellerini yaratabiliyor Yapılması gereken toplumsal zeminde biriken direniş eğilimlerini birleştiren kuvvetlendiren toplumun değişim talebine yanıt verebilecek potansiyeli taşıyan bir mücadele hattı oluşturmaktır
Tam da bu noktada yakın deneyimlerde de Gezi İsyanı 2017 Referandumu 2019 Yerel Seçimleri görülen tabanın değişim talebini emekçi halkın bağımsız gücünü yaratmaya odaklanan siyaset etrafında örgütlemek temel hedef olmalıdır İçinden geçtiğimiz kriz dönemi dünyanın farklı coğrafyalarında görülen örneklerde de olduğu gibi böyle bir hareketin gelişme imkânlarını göstermektedir Yeter ki kapitalist düzenden bağımsız devrimci politikalara yaslanan yeni bir gelecek başka bir yaşam inisiyatifi ortaya konabilsin
Bu yazı solsiyaset org dan alınmıştır
Neden BirGün
Bağımsız bir gazete olarak amacımız insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok iyi ki de yok
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.
BirGün seninle güçlü seninle özgür
BirGün e Destek Ol