Etrafa yaydığı makus koku nedeniyle yöre halkını huzursuz eden Alaşehir Çayı’ndaki kirlilik nedeniyle tarım alanlarının tehdit altında olduğu bildirildi.
Manisa’nın Alaşehir ilçesine bağlı 1430 metre yüksekliğindeki Çal Dağları’ndan doğan, kar ve yağmur suları ile beslenen 70 kilometre uzunluğundaki Alaşehir Çayı, Salihli’nin Yılmaz Mahallesi’nde Gediz Irmağı ile birleşiyor. Bölgenin en değerli ziraî su kaynağı olan Gediz Irmağı’na dökülen Alaşehir Çayı, işletmelerin atık suları nedeniyle tehdit altında. Çayın suyu her geçen gün daha da kirlenerek siyah akmaya başladı.
Gediz Havzası Erozyonla Uğraş, Ağaçlandırma, Etraf ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Lideri Şener Kilimcigöldelioğlu, Alaşehir Çayı’ndaki kirliliğin yanı sıra etrafa yayılan ağır ve makus koku nedeniyle bölgede yaşayanların huzursuz olduğunu söyledi.
Kilimcigöldelioğlu, “Sarıgöl ve Alaşehir’in evsel atıkları, yeniden Alaşehir ilçesinde bulunan 40’a yakın ziraî işletmenin atıkları, Alaşehir bölgesindeki jeotermal atıkları, Salihli’de organize sanayi bölgesi dışındaki fabrikaların atıkları büsbütün Alaşehir Çayı’na dökülüyor.
Yıllardır bu sorunun tahlili için uğraşıyoruz. Bulunduğumuz her platformda Alaşehir Çayı’nın içinde bulunduğu durumu gündeme getiriyoruz. ABD’de 1962 ile 1970 yıllarıarasında buna misal bütün ırmakların sorunu yaklaşık 8 yıl içerisinde çözülmüş.
Tek tahlil, Gediz Irmağı’na paralel bir atık su kanalı yapılmalıdır. Pak su ile pis sular başka gitmeli. Bu suda hiçbir canlı yaşamaz. Bırakın içinde canlı yaşamasını, kokusundan yanına bile yaklaşılmıyor” diye konuştu.
Kilimcigöldelioğlu, “Bu sulardan ne yazık ki vakit zaman ziraî sulama da yapılıyor. İçinden zehir akan bir çayın suyu kullanılıyor. Kanser olayları işte bu nedenle artıyor. Durum çok önemli ve artık bir an evvel çözülmeli” dedi.